7 Nisan 2025 Pazartesi

yerdeniz


 

Bugun evde kitap keyfisi😊 yerdeniz ursula nin ilk kitaplarindan. Eartsea serisinin ilk kitabi. 1968 yilinda yazilan bu kitabin konusu cocukluk ve ilk kahramanliklar. Icindeki cocugun ayri eve cikmasina izin vermeyenlere ve bir kahramanlik yapip adamdan sayilmaya heves edenlere;)

6 Nisan 2025 Pazar

sımple passıon


 2022 yılı nobel edebıyat ödüllü yazar annie ernaux eseri.


“benim için tek bir gelecek vardı, o da yeni randevu saptamak üzere hep bir sonraki telefonun çalmasıydı. iş yükümlülüklerimin dışında -ki o bunların saatlerini biliyordu- ben yokken telefon eder de kaçırırım korkusuyla, evden mümkün olduğunca az çıkıyordum. elektrik süpürgesini ya da saç kurutma makinesini, telefon sesini duymamı engelleyebilir diye çalıştırmaktan kaçınıyordum. bu telefon sesi beni sık sık, cihazı elime alıp alo deyinceye kadar süren bir umutla bitkin düşürüyordu. arayanın o olmadığını anlayınca o kadar derin bir hayal kırıklığı yaşıyordum ki telefondaki kişiden nefret ediyordum. a.’nın sesini duyar duymaz, o belirsiz, o acılı, o kuşkusuz kıskanç bekleyişim çabucak sona eriyor, önce çıldırıp sonra bir anda yeniden normale döndüğüm hissine kapılıyordum. aslında bu sesin önemsizliği ve kendi hayatımdaki orantısız önemi beni şaşırtıyordu.”
**
“kimi zaman, kendi kendine, belki bütün gününü bir saniye bile beni düşünmeden geçiriyor diyordum. kalktığını, kahvesini içtiğini, konuştuğunu, güldüğünü gözümün önüne getiriyordum, sanki ben yokmuşum gibi. kendi saplantımla hiç uyuşmayan bu durum beni şaşkına çeviriyordu. bu nasıl mümkün olabilirdi? gerçi sabahtan akşama dek aklımdan çıkmadığını öğrense o bile şaşırırdı. benim tutumumu ya da onunkini daha doğru bulmak için hiçbir neden yoktu. bir bakıma, ben ondan daha şanslıydım.”
**
"çocukken benim için lüks, kürk mantolar, uzun elbiseler ve deniz kıyısındaki villalardı. daha sonra, bunun entelektüel bir yaşam sürmek olduğuna inandım. şimdi bana öyle geliyor ki lüks aynı zamanda, bir erkeğe ya da bir kadına olan tutkuyu yaşayabilmektir."

the most beautıful woman: afrodit, hera and athena


 rivayet odur ki paris e dunyanin en guzel kadinini secme gorevi verilir. afrodit, hera ve athena arasindki bu yarista herkes vaatlerini soylemeye baslar:

-athena paris e butun savas taktiklerini bilen buyuk bir kahraman olmayi vaad eder.
-hera paris e butun asya nin ve avrupa nin krali olmayi teklif eder.
-afrodit ise paris e dunyanin en guzel kadininin askini teklif eder.

paris afrodit in teklifini kabul eder ve dunyanin en guzel kadini afrodit secilir.

11 Mart 2025 Salı

varolmanın dayanılmaz hafifliği


 

bir doktor adam vardır. adam sistemi cok agır elestiren yazılar yazmakta ve bu sebeple sık sık bası belaya girmektedir. cok renkli bir ozel hayatı vardır. sevismeyi ve farklı farklı kadınları sever.
ressam bir kadın arkadası vardır. cok uzun yıllardır gorusur, biraz konusur, biraz sohbet eder, biraz sevisirler. cok ozel bir bagları vardır. ikisi de ozgurlukcu takılmakta, birbirlerine alan bırakmaktadırlar.
derken bir gun bir cafede kahve icen bizim doktor genc, toy ve guzel bir garson kızın dostoyevski okudugunu gorur barın arkasında. kızla sohbet etmeye baslar ve kıza vurulur. bu iliskilerinin baslangıcıdır.
kız entelektuel derinligi olan, toy yasına gore cok olgun ve akıllı bir kızdır.
sevismeye baslarlar.

-hayatı hafife almaya gucumuz yetmiyordu.

neden ressam kadınla degil de bizim toy garsonla kactı adamımız?
neden garson kızı secti?
aslında ressam kadın bizim toy garson ve fotografcı kıza pek cok acıdan o kadar benzer ki.. adeta garson ve fotografcı kız, ressam kadının erken gencligi gibidir.

hayatta her zaman cok net cevaplarımız yok..
ama bu uc insanın da cok farklı hukuklar kurup yasadıgı tartısmasız.


-sabrina thomas ı anlayan tek kadındı.
__________________________________
thomas-ı gotta go back home maybe ı will come back sometimes. -eve donmeliyim, belki bi ara tekrar gelirim
- theressa-why would u come here? its so boring. -neden buraya gelesin ki? burası cok sıkıcı.
-hımm.
-nobody reads here. nobody discuss anything. do u understand? -burda kimse okumuyor. burda kimse tartısmıyor. anlıyor musun?-
-yes. ı do. -evet, anlıyorum-
** -sabrina: sevismek senin icin sadece zevk mi? yoksa her kadının ayrı ozellikleriyle dunyasını kesfetmek mi?
**
-paris te ogrenciyken protestolara katılırdım. yerkure dunyanın daha iyi gitmesi icin bir yuruyus gibi gelirdi bana.
-sabrina: ben de. her yıl protestolara katılırdım.
**
-restoranı terk ettigimize kızdın mı?
-sabrina: bilakis. terk etmeyi severim.
**
-sabrina: kisilere, esyalara, canlılara, olaylara baglanmayı sevmem.
**
-sabrina: bir adamla tanıstım. akıllı, yakısıklı, iyi bir adam.
-thomas: senin adına sevindim.
-o senin gibi sapkamı sevmiyor.
-sapkan beni aglatacak.
**
-sabrina: iyi bir adamdı. belki kacmayı bırakmalıydım. ama gitmek istedim. sadece gitmek.
**
-theressa: bana defalarca anlattın. ask ayrı sey, seks ayrı sey. seks eglence. ama baska kadınlarla sevişmene katlanamıyorum. cok denedim. ama olmuyor.
**
-theressa: thomas, sana yardım etmem gerektigini biliyorum. ama edemiyorum. hayat senin icin cok hafif, benim icinse cok agır. bu hafiflige katlanamıyorum. prag da sana ask icin muhtactım. isvicre de her seyimle sana muhtacım. beni terk edersen ne yaparım? gidiyorum. gucsuzler ulkesine geri donuyorum. kopegin karenin ı yanıma aldım. ozur dilerim.
**
-thomas: o belgeyi imzalarsam herkes mutlu olacak sanki.
-theressa: herkes mutlu olacak ama ben haric.
**
-theressa: gitmek istiyorum. gitmek.
-thomas: prag daydık. gitmek istedin. isvicre deydik. gitmek istedin. simdi yine gitmemizi istiyorsun. seni anlamıyorum.
**
-theressa: thomas, ne dusunuyorsun?
-thomas: ne kadar mutlu oldugumu dusunuyorum.
____________________________________

-sabrina thomas ı anlayan tek kadındı. ---

kabuk adam


 

aslı erdogan ın 28 yasında yazdıgı ilk romanı.

-gel yabani, gor halimi. alem bana, ben sana deli.

kahramanımız olan esas kadın karayiplerin st croix adasında gitmistir. esasen fizikcidir.
derken gozune deniz kabuklu kolyesiyle bir yabani yerli takılır. onunla konusmaya calısır:
-tony: ben tony. bana burda kabuk adam derler. deniz kabuklarından kolyeler satarım. ilk defa bir beyaz kadın benimle konusuyor. al bu kabukları, benim sana hediyem olsun. sen benle konustun.
-esas kadın: bunları alamam.
-tony: benden kabukları satın alabiliyorsun. ama benden hediye kabul edecek kadar bana guvenmiyorsun oyle mi? hadi al. benle konusan ilk beyaz kadınsın, bunun serefine hediye etmek istedim.
**
gercekten bazen yalnızlıgımızla o kadar kabuklar ormus oluyoruz ki saf niyetlerle bize geleni bile tehlike olarak goruyoruz.
bize icini acan ilk kendini bilmezi, katledip, tum omru bu vicdan azabıyla geciriyoruz.
**
esas kadın hayatı calısmak olmus bir kadındır. ama bir taraftan cok yalnız ve cok mutsuzdur. tony ile konusmak ona yeni bir dunyanın kapısını aralar:
-tony bir kahin gibiydi. sorular soruyor, cevapları kendimin bulmasını saglıyordu.
**
tony ve esas kadın arasında cinsel bir gerilim vardır. ama dokunmazlar birbirlerine:
-arzu bastırılabilir ama unutulmaz.
**
tony ile konusmak ve vakit gecirmek esas kadınımızın icsel yolculuguna donusur.
ondan korkar, onu sever, ondan kacar ve en son onun pesine duser.
**
-belki hindistancevizlerinin altında bir adam cigarasını tutturuyor, ve bir beyaz kadınla gecirdigi birkac gunluk masalı hatırlıyordur.
**
deniz kabukları. sehre getirilebilecek en guzel hatıra.
sehirde her nefes almak istediginde o kabuklara bak, olur mu? sana denizi ve gunesi getirirler.

çalıkuşu


 

calıkusu agaclardan inmeyen haseri bir kız cocugudur.
uzak akrabası kamuran a satasıp durmaktadır.
derken gel zaman git zaman fusun daimi yatılı olarak bir fransız lisesi ne gider.
sık sık kamuran onu ziyarete gelmektedir.
ve bir gun kamuran calıkusu na evlenme teklif eder.
calıkusu kabul eder.
ama bir kadın gelir, kamuran ın ask yasadıgı bir avrupada yasayan kadından mektup getirir.
aldatılmanın uzuntusuyle calıkusu cok uzulur ve kamuran ı terk eder.
liseyi bitirir. ogretmen olarak atanır ve gezmeye baslar. burada idealist calıkusunun gerici memlekette yasadıgı zorlukları, yerine gore gerici zihniyetle, yerine gore cok zor sartlarla sınanmasını goruruz.
bir gun zengin bir yaslı adamla evlenir ama aslında halen kamuran ı ozlemektedir.
adam kanserden vefat eder.
ve bir gun sehre dondugunde kamuran onu bulur. askını itiraf eder. asıklar sonunda kavusur, gokten uc elma duser.