To love: Sevmek

 ben hepinizi seviyorum.

simdi size birkac alıntı bıracagım:

-insanları yalan soylerken dinlemeyi severim. olmayı hayal ettiklleri insanı anlatırlar.
**
-mahkemeler birbirine cok guvenen iki insan arasındadır hep. insanlar guvenini bosuna cıkardıgında sasırma. bazıları sasar beser, bazıları sasmaz. sasmayan acayip istinadır.
**
-kimse sana karsı degil. herkes kendinden yana.
**
-ne biri sizi hayal kırıklıgına ugratacak kadar guvenin, ne de birini gonul koyacak kadar sevin. şener şen
**
-insanların yuzde ikisi melek gibi, evliya gibi insanlardır. insanların yuzde ikisi canidir. insanların yuzde 96 sı gridir, ne siyah ne beyaz. nereye cekersen gelir.
**
-insanın acısını insan alır. omur bey nasılım-sukru erbas
**
-kendinizi yalnızlıgınızla keyif alacak sekilde gelistirin.
tarkovski
__________________________________

ben hicbirinize muhtac degilim. kendi kendine mutlu bir insanım. ama nasıl hani bebek agladıgında kızamazsın, kedin bi seyleri yere attıgında kızamazsın.. onlar bebek. onların bilinc duzeyi yok.
cogu zaman sizin ablanız oldugumu, benim kucuk kardesim oldugunuzu, bilinc duzeyinizin ve farkındalıgınızın az oldugunu dusunup hepinizi seviyorum ben:)

-insanlar sana kotuluk yaptıgında onların aptal oldugunu dusun. bu kin duymanı engeller. ve her zaman baska bir yol vardır.
persepolis-anneanne
__________________

ben hepinizi cok seviyorum ciciler.

Mine: Benimm

 Abd'de hafıza problemi olan bir grup insana bir deney yapmıslar. Bu insanların kısa sureli hafızaları varmıs, sonra untuyorlarmıs. Evlerine birkac tablo goturmusler, ve zevklerine gore puanlamasını istemisler. Herkes birinci tablo bu, ikinci tablo bu diye puanlamıs. Onlara demisler ki ikinci sectiginiz tabloyu size hediye edicez. Aradan biraz zaman gecmis, evlere yeniden gitmisler, yeniden tabloları puanlamasını istemisler deneklerin ki denekler bi sey hatırlamıyormus. Sonra denekler ikinci olan tabloyu birinci olarak secmisler.

Insan bir seye sahip olunca onu en kıymetlisi yapar, zevki-begenisi degisirmis.

Oguz Atay- Tutunamayanlar

 “Babam beni mektebe götürdüğünde,çantamla birlikte artık uzun hayat tecrübesini de omzumda taşıyordum.Vatan denen bir şey vardı ki,çok iyi korunması gerekiyordu.Bizler, her sabah hep bir ağızdan onu özümüzden çok sevdiğimizi, ant denen bir şey içerek haykırıyorduk.”

***

“Dünyada bir tane kahraman bulunmalı. Tek başına yaşayanlara cesaret vermek için.”

***

“Önce kelime vardı” diye başlıyor Yohanna’ya göre İncil. Kelimelerden önce de Yalnızlık vardı ve kelimeden sonra da var olmaya devam etti yalnızlık."

***

“Yazık ki erkekler, şımartıldıkları zaman nerede durmaları gerektiğini çoğu zaman bilemezler.”

***

“Herkesin istediği gibi yaşadığı uzak ülkenin özlemini duyuyorum.”

***

“Neymiş efendim? Hiçbir işin sonunu getirmemişim. Siz başlamayı bile göze almadınız.”

***

“Piyano çalmayı çok isterdim," dedi donuk bir sesle. "Şimdi piyanoya oturur, kelimelerle ifade etmekte güçlük çektiğim bütün duygularımı, acılarımı tuşlara dökerdim. Bazen şiddetli, bazen yavaş basardım onlara. Kim bilir ne ince ayrıntıları vardır o dokunuşların?

***

“Ne istiyorlardı senden Selim? Belki sen çok şey istiyordun onlardan. Verdiğinin hiç olmazsa küçük bir parçası kadar birşeyler istiyordun. Sonunda kaçıyorlardı. Hayır, sen kaçıyordun. Hayır kaçmıyordun: insana ihtiyacın vardı. İnsanı arıyordun canım kardeşim."

***

“-Herkes geçer diyor. Geçer mi olric? Herkes ne bilir acımı. Herkes ne bilsin acımızı. Yaşar gibi yapmaktan, özlemez gibi yapmaktan iyiymiş gibi yapmaktan..Nefes alıp onu içimde tutmaktan o nefeste boğulmaktan sıkıldım."

***

“Çok yükseğe çıkamam; bende yükseklik korkusu var. Kimseyi yarı yolda bırakamam; bende ‘alçaklık’ korkusu var."

***

“En kötüsü, hayır demeyi öğrenemedim. Yemeğe kal, dediler: kaldım. Oysa, kalınmaz. Onlar biraz ısrar ederler; sen biraz nazlanırsın. Sonunda kalkıp gidilir. Her söylenileni ciddiye almak yok mu, şu sözünün eri olmak yok mu; bitirdi, yıktı beni.”

***

“Bir silgi gibi tükendim ben Başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım Mürekkeple yazmışlar oysa.. Ben kurşunkalem silgisiydim Azaldığımla kaldım..”

***

"Çok konuşuyorum kendimle bugünlerde. Ne yapayım? Başkalarının sohbetinden hoşlanmaz oldum."

***

"Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım."

***

‘Beni ya şımartın, ya da kapı dışarı edin!' diye bağırırdı. ‘Yarı içtenliğe dayanmam zor benim.’

***

"Yaşamamaktan yoruldum."

***

“Beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen, boşuna yorma derdi; boş yere mağaramdan çıkarma beni. Alışkanlıklarımı özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna”

***

"Ben iç dünyama dönüyorum. Orada hayal kırıklığına yer yok."

Tutunamayanlar- Oguz Atay

White

 Süt gibi bembeyaz kız:

hayat iste biraz boyle.

bir gun sizi sut gibi bembeyaz kız yapar, bir gun beyaz tenli kadın iticiligi yapar.

o yuzden sıze cok sevdigim bir kıssadan hisse anlatacagım:

bir gokdelene kaplumbagalar cıkmaya calısıyormus. ilk cıkan yarısı kazanacakmıs. etraftaki insanlar cıkanlara yorum yapmaya baslamıs:
-cok yavassın.
-soyle yap.
-berbatsın.
yarısmacılar teker tejer tepeden dusup diskalifiye olmaya baslamıs.
yarısı yaslı bir kaplumbaga kazanmıs.
herkes cok sasirmis:
-bunca genc varken siz kazandınız. basarınızı neye borclusunuz?
-kulaklarım az duyar da..

Marilyn Monroe

 "I'm a little girl in a big world trying to find someone to love."

-Buyuk bir dunyada sevecek birini bulmaya calısan kucuk bir kızım..

Marilyn Monroe

the time of the gypsies

   Çingeneler Zamanı

  emir kusturica cok cok sevdigim bir yonetmen.

bu film en iyi islerinden biri.

esas adam der ki: -kendime yalan soyledigimden beri kimseye inanmıyorum.

dogru, yanlıs, ahlak cok girizgahlı anlatan bir filmdir.
cingenelerde bir erkek damat olarak secilmeden once hırsızlık yapması istenirmis. iyi hırsızlık yapan gelini almaya hak kazanırmıs.
ben kendim elimden geldigince dogru ve iyi bir insan olma gayretindeyim bu hayatta. ama gene elimden geldigince olaylara at gozluguyle bakmamaya, kimseyi yargılamamaya, cok acılı dusunmeye, merhametli ve affedici olmaya, onyargısız olmaya calısırım.
bu film cingenelerin gozunden anlatıyor hayatı.
ve azra, beyaz gelinlik aslında sana cok yakısmıstı.

bu sene de gosterimde mi bilmiyorum, trump tower da gecen sene muzikaline de gittim ben. basarılı bir uyarlamaydı.

buyuk bir cingenenin sozuyle bitiricem bu entryyi:
-tanıdıgın insana karsı onyargılı olamazsın.