cok seyden bahsedilebilir.
olan seylerden. olmayan seylerden. olmamasına razı olunurken olacak gibi olup olmayan seylerden. yuz gulduren mutlu edimli seylerden. uzen seylerden. gerceklesen hayallerden. mecal bırakmayan hayal kırıklıklarından.
bir kız arkadasıma "artık umut etmeye bile korkuyorum" demistim.
bana demisti ki "umut etmekten omrun boyunca vazgecmemek lazım, son nefesine kadar."
yazar diyor ya "hicbir seyi takmıyor gibi gorunurken icime kimseye soylemedigim buyuk umutlar sıgdırmaktan yorgunum.."
yorgun olma luksu yok aslında. kosamıyor musun yuru, yuruyemiyor musun emekle, ama hep ileriye git.
bir eski sevgilim bundan 15 sene evvel bilge karasu dan bir alıntı yapmıstı: -insan bir yerden sonra bir evi olsun istiyor, ve meşe dolapları olsun..
meşe dolaplarım ve evim var. peki neden bazen kendimi bu kadar yalnız hissediyorum?
insan sosyal bir hayvandır diyor filozof. butun insanlardan fellik fellik kacarken neden seni gorunce hep yanına sokulmaya calısıyorum, dusundun mu? burda biraz duralım ve sen beni anla. cunku beni bi tek sen anlarsın..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder