18 Temmuz 2025 Cuma

Yeditepe Istanbul

 Tell me, when does a house become a home? When the bricks are laid and the paint is applied? Or when the tea is brewed and the curtains are drawn? 

Yeditepe Istanbul




16 Temmuz 2025 Çarşamba

zahır-coelho

 ‘Marie, let’s suppose that two firemen go into a forest to put out a small fire. Afterwards, when they emerge and go over to a stream, the face of one is all smeared with black, while the other man’s face is completely clean. My question is this: which of the two will wash his face?


‘That’s a silly question. The one with the dirty face of course.’

‘No, the one with the dirty face will look at the other man and assume that he looks like him. And, vice versa, the man with the clean face will see his colleague covered in grime and say to himself: I must be dirty too. I’d better have a wash.’

‘What are you trying to say?’

‘I’m saying that, during the time I spent in the hospital, I came to realize that I was always looking for myself in the women I loved. I looked at their lovely, clean faces and saw myself reflected in them. They, on the other hand, looked at me and saw the dirt on my face and, however intelligent or self-confident they were, they ended up seeing themselves reflected in me thinking that they were worse than they were. Please, don’t let that happen to you.’

15 Temmuz 2025 Salı

brida


 -hoca: diyelim ki sana butun gizli bilgileri, ilimi ve bilimi ogrettim. bir gun kasabaya iniyorsun ve hayatinin askiyla karsilasiyorsun. her seyden onun icin vazgecermisin?

brida:-evet

hoca:-dogruyu soyledin. hocan olmayi kabul ediyorum.

brida-paulo coelho

28 Haziran 2025 Cumartesi

manastırın ortasında var bir havuz

bir rumeli türküsü. atatürk'ün sevdiği türkülerden biriymiş.


  • manastırın ortasında var bir havuz
    aman havuz canım havuz
    dimetoka kızlarının hepsi de yavuz
    biz çalar oynarız

    manastırın ortasında var bir çeşme
    aman çeşme canım çeşme
    dimetoka kızlarının hepsi de seçme
    biz çalar oynarız

    manastırın ortasında var bir pınar
    aman pınar canım pınar
    dimetoka kızlarının hepsi de çınar
    biz çalar oynarız.
https://www.youtube.com/watch?v=9MNrTTXC1Xw&list=RD9MNrTTXC1Xw&start_radio=1

20 Haziran 2025 Cuma

franny ve zooey



 j.d.salinger i gercekten seviyorum.

cavdar tarlasinda cocuklar kult zaten ama bu kitap da iyiydi. bayagi bayagi iyi.

-onunla rekabet etmekten korktugun icin mi istifa ettin?
-hayir, onunla rekabet edebilecegim icin istifa ettim. donusecegim seye donusmek istemedim
-----
hintliler om demisler ve yaratani bulmuslar. her din kendince ayni seyi yapiyor. tanri var mi yok mu bilmiyorum. ama dua etmek guc veriyor. yuca isa, merhamet et. bir kahve ister misin?

9 Haziran 2025 Pazartesi

adem'in elmaları

 ben filmkoligim. cok film izledim simdiye kadar. bu danimarka-almanya filmi benim en sevdigim, birinci filmim.


ıyilige inanan, iyimser bir rahip vardir. rehabilite olmakta olan, kotumser bir suclu vardir. suclu rahibin iyimser dunyasinin karartmaya calisir ve sonunda der ki:
-ben kafasindan vurulduktan sonra keyifle terasta hamburger yiyen birilerinin olmadigi bir yere gidiyorum.
ıhih.
rahip bir mucizedir. galp.

6 Haziran 2025 Cuma

deniz kiz

 rivayet odur ki kotu kalpli bir baba varmis. kizinin gozlerini oymus, icini bosaltmis ve denize atmis kizi.

gel zaman git zaman kiz tum deniz hayvanlariyla denizde yasamaya baslamis.
bir gun bir balikci adam balik tutarken kizi tutmus. oltasini cikartirken kizi gorunce panikle bayilmis. kiz denizden cikmis ve adamin yanina uzanmis. birden gozleri yerine gelmis, vucudu etle dolmus, dunya guzeli bir genc kiza donusmus.
adam uyaninca guzel kiza asik olmus. mutlu mesut yasamislar sonsuza kadar ve kizin denizde ogrendikleriyle karinlarini hep cok guzel doyurmuslar.

meali: kotu baba figuru kotu aski sembolize eder. kiz bir askta hor kullanilmis, yipranmistir. yeni askta guvenle huzur uykusu kizi cicek actirir. kiz guzellesir ve askla parlamaya baslar.

4 Haziran 2025 Çarşamba

ikizler

 rivayet odur ki iki ikiz kiz kardes yasamaktadir. biri sirin mi sirin, digeri guzel mi guzeldir.

bu ikizlerle evlenmek isteyen prense baba ikizlerin adini dogru tahmin etmesini ister. prens bilemez, evine doner.
prensin cok sadik bir kopegi vardir. ıkizlerin evine gizlice gider ve isimleri ogrenir. prensin evine isimleri soylemek icin kosarken et kokusu gelir, gider yer ve isimleri unutur. tekrar eve gider, isimleri ogrenir, yolda giderken hindistancevizi kokusu gelir, dikkati dagilir, yer ve isimleri unutur. tekrar eve gider, kizlar dugun hazirligindadir, fazla vakti kalmadigini anlar kopecik, hicbir seyin dikkatini dagitmasina izin vermeyecektir.
yolda et kokusu gelir, kosmaya devam eder. hindistancevizi kokusu gelir, kosmaya devam eder. bir yabanci kopegi ensesinden yakalar, onu isirip kosmaya devam eder. prense ulasir ve isimleri soyler.
prens ikizlerin evine gelir, babayla isimleri paylasir. kizlar zaten onunla evlenmek icin hazirlanmis beklemektedir.
ıki guzel ikiz bakireye kavusan prens evlenir. ıki kiz, prens ve sadik kopek prensin satosunda mutlu mesut yasarlar.

rus masalları

 valerie dunya iyisi bir genc kizmis. dunya melegi de bir annesi varmis. annesi hastalanmis ve olmeden omce valeria ya bir bez bebek hediye etmis-bu bebegi yanindan ayirma. sana yol gosterecek.


gel zaman git zaman valeria nin babasi evlenmis ve uvey annesiyle kiz kardesleri ona iskence yapmaya baslamis. bir gun olsun diye bizim saf kizi bir dagin tepesine kotu bir buyucuye ates almaya gondermisler. karanlik ormanda valeria bez bebek sayesinde yolunu bulmus buyucuye ulasip talebini iletmis. buyucu kizin safligini gorunce ona icinde ates olan bir kafatasi hediye etmis.
kiz sag salim zafer kazanmis edayla eve donmus.
atesi birakmis.
yalniz kafatasi her seyi izliyormus.
bir gun uvey anne ve kotu kalpli uc kiz kardesi kule cevirmis.

3 Haziran 2025 Salı

dort hamam

bir gece dort hamami melekler ziyaret etmis:
1-ilk hamam gorduklerini kaldiramamis, salyalar akitmaya baslamis ve orada can vermis.
2. ıkinci haham icine kapanik biriymis. gorduklerinin bir ruya olduguna inanmis ve sakin sakin hayatina devam etmis.
3.ucuncu haham hirsli biriymis. gorduklerini takinti yapmis, gunlerce cozmeye calismis ve dogru yoldan cikmis.
4.dorduncu haham romantik biriymis. gorduklerinin bir mucize olduguna inanmis ve o ilhamla siirler yazmis. cok daha mutlu bir hayati olmus.

hayatın sırrı

 hayatın sırrı:

milletin sirrina musallat olmamaktir.
ben ozel hayatimda anlat diye kimseyi darlamam. anlatmak isteyen hazir hissettiginde ve anlatmak istediginde anlatacaktir zaten:
bir koyde kotuluguyle un salmis, herkesin korktugu mavi sakal adinda bir kral varmis. gel zaman git zaman mavi sakal uc kiz kardese ormanda masallar dinledikleri, yuruyus yaptiklari, piknik yaptiklari harika bir gun gecirmis. ıki buyuk kiz kardes koylulerin bir bildigi oldugunu dusup bir daha gorusmeme karari alirken, kucuk kiz kardes mavi sakalin kotu biri olmadigina inanip onla evlenmis.
bir gun mavi sakal bir seyahate cikarken satosunun anahtarlarini kralicesine teslim etmis ve en kucuk anahtarin odasi haricinde hepsini acabilirsin demis. kralice ve kiz kardesler odalari gezmeye baslamis. erzak odalari, hazine odalari vs. derken kucuk anahtarin odasi gelince abla kapiyi acivermis ve icerde kan ve ceset kemikleri varmis.
seyahatten donen kral kapinin acildigini ogrenmis ve bunun sonucunda ayni seyi yapan eski esleri gibi kraliceyı oldurmus.

21 Mayıs 2025 Çarşamba

dansa davet

-benimle dans eder misin?

ılkokuldan hatirladigimiz dansa davet unlu fransiz karikarustun elinde farkli bir hal aliyor:
fakirlikten, sefaletten kirilan bir halk. ve acliktan birbirlerini yememek icin dans etmeye basliyorlar. olene kadar dans ediyorlar topluca.
 

19 Mayıs 2025 Pazartesi

sevgili mathilda, insanın yürümesini dört gözle bekliyorum.

 sevgili mathilda,

ıyi insanlar yoktur. sadece bilincle bu yolu yurumek isteyen insanlar vardir. ıyilik ve kotuluk ciddi meselelerdir. ıyilik son derece zor bir yuruyustur ve cok onemli ve acildir. ıyilik ruhun sonsuz gucunu sembolize eder.

susanna tamarro-sevgili mathilda, insanın yürümesini dört gözle bekliyorum.

16 Mayıs 2025 Cuma

kardesimin hikayesi

 ben yokken bi goz at istersen dedim. hani seninle konustugumuz seyler, askin tehlikeleri filan anna karenina, aski yuzunden intihar; bovary, aski yuzunden intihar; werther, ayni sekilde; othelli, aski yuzunden cinayet, bu leyla ile mecnun. oteki kitaplarin da sayfalarini cevir delirmeler, intiharlar, cinayetler goreceksin. dunyadaki en tehlikeli duygu asktir. ınsani felakete surukler.

zulfu livaneli-kardesimin hikayesi

5 Mayıs 2025 Pazartesi

Vefa

 Size hep goz onunde olan ama hicbirinizin goremedigi seyi soylemeye geldigim:

Vefa varlikta ve dahi yoklukta, saglik ile hastalikta, kazada belada vefatta, en basarili sen olmusken ya da bir hayalin gerceklesmisken mutlulugunda, huzunluyken gozyasinda ve bunlarin hepsi bir arada orada olmaktir.
Ben sana kusum aslinda, haberin yok
Birakip gittigin yerde kotuluk cok
Kime kizayim, nazim senden baska kime gecer
Bir gun uzun uzun konusuruz son istanbul beyi
Yol arkadasim-sezen aksu

26 Nisan 2025 Cumartesi

dostoyevski -budala


 dostoyevski nin budalasinda prens sadece iyilige hizmet etmektedir. saftir. oyle ki insanlar onu anlamamakta, onu budala bulmaktir.


benim de bu hayattaki amacim iyilik.
ve hayattaki tek dostum amacim.

25 Nisan 2025 Cuma

Dumbo


 When Do We Lose Our Compassion?

I was thinking about Dumbo the other day—the scene where they lock up Dumbo’s mom, calling her a “mad” animal just because she wanted to protect her baby. They tore them apart, and little Dumbo just wanted his mother. I remember how much that scene hurt as a child. I felt it. I knew it was wrong.
But then I started wondering… at what point do we stop feeling so deeply?
As kids, we see suffering, and we care. We don’t ask whether it’s “just the way things are” or whether someone deserves it. We don’t think about money, tradition, or industry. We just feel. We cry when animals get hurt. We get angry when something isn’t fair.
And then, slowly, society tells us to stop.
We hear: “That’s just life.” “Don’t be so sensitive.” “Animals are here for us.”
We’re told to accept things we once knew were wrong.
But what if that childlike empathy wasn’t a weakness? What if it was the truth before the world tried to make us forget?
So, I want to ask—when do you think we lose our compassion? And why?
And to those who never let society mute their compassion—to those who stood up for what they believed in even when the world told them not to—I admire you so much. You’ve been fighting for what’s right all along, and the rest of us are just catching up.
Maybe we don’t need to “grow out of” caring. Maybe we need to grow back into it. 

21 Nisan 2025 Pazartesi

grey

grı:

sevdigimiz saydigimiz bir renk.


bundan 15-20 sene once dunyayi soyle okuyordum:
-ben cok iyi, cok melek kaldim. erkes cok kotu. cok yalniz kaldim. korkuyorum. uhu

bu beni cok kotu bir ruh haline burunduruyordu.

son 10 senedir dunyayi soyle okuyorum:
-insanlar bazen iyi, bazen kotu seyler yapiyorlar. ınsanlarin cogu gri. puru pak melek insanlar da, asiri kotu caniler de istisna.

bu yaklasim dunyayi cok daha sevmeme ve insanlarla daha saglikli iletisim kurmama sebep oldu;) tavsiye ederim.

7 Nisan 2025 Pazartesi

yerdeniz


 

Bugun evde kitap keyfisi😊 yerdeniz ursula nin ilk kitaplarindan. Eartsea serisinin ilk kitabi. 1968 yilinda yazilan bu kitabin konusu cocukluk ve ilk kahramanliklar. Icindeki cocugun ayri eve cikmasina izin vermeyenlere ve bir kahramanlik yapip adamdan sayilmaya heves edenlere;)

6 Nisan 2025 Pazar

sımple passıon


 2022 yılı nobel edebıyat ödüllü yazar annie ernaux eseri.


“benim için tek bir gelecek vardı, o da yeni randevu saptamak üzere hep bir sonraki telefonun çalmasıydı. iş yükümlülüklerimin dışında -ki o bunların saatlerini biliyordu- ben yokken telefon eder de kaçırırım korkusuyla, evden mümkün olduğunca az çıkıyordum. elektrik süpürgesini ya da saç kurutma makinesini, telefon sesini duymamı engelleyebilir diye çalıştırmaktan kaçınıyordum. bu telefon sesi beni sık sık, cihazı elime alıp alo deyinceye kadar süren bir umutla bitkin düşürüyordu. arayanın o olmadığını anlayınca o kadar derin bir hayal kırıklığı yaşıyordum ki telefondaki kişiden nefret ediyordum. a.’nın sesini duyar duymaz, o belirsiz, o acılı, o kuşkusuz kıskanç bekleyişim çabucak sona eriyor, önce çıldırıp sonra bir anda yeniden normale döndüğüm hissine kapılıyordum. aslında bu sesin önemsizliği ve kendi hayatımdaki orantısız önemi beni şaşırtıyordu.”
**
“kimi zaman, kendi kendine, belki bütün gününü bir saniye bile beni düşünmeden geçiriyor diyordum. kalktığını, kahvesini içtiğini, konuştuğunu, güldüğünü gözümün önüne getiriyordum, sanki ben yokmuşum gibi. kendi saplantımla hiç uyuşmayan bu durum beni şaşkına çeviriyordu. bu nasıl mümkün olabilirdi? gerçi sabahtan akşama dek aklımdan çıkmadığını öğrense o bile şaşırırdı. benim tutumumu ya da onunkini daha doğru bulmak için hiçbir neden yoktu. bir bakıma, ben ondan daha şanslıydım.”
**
"çocukken benim için lüks, kürk mantolar, uzun elbiseler ve deniz kıyısındaki villalardı. daha sonra, bunun entelektüel bir yaşam sürmek olduğuna inandım. şimdi bana öyle geliyor ki lüks aynı zamanda, bir erkeğe ya da bir kadına olan tutkuyu yaşayabilmektir."

the most beautıful woman: afrodit, hera and athena


 rivayet odur ki paris e dunyanin en guzel kadinini secme gorevi verilir. afrodit, hera ve athena arasindki bu yarista herkes vaatlerini soylemeye baslar:

-athena paris e butun savas taktiklerini bilen buyuk bir kahraman olmayi vaad eder.
-hera paris e butun asya nin ve avrupa nin krali olmayi teklif eder.
-afrodit ise paris e dunyanin en guzel kadininin askini teklif eder.

paris afrodit in teklifini kabul eder ve dunyanin en guzel kadini afrodit secilir.

11 Mart 2025 Salı

varolmanın dayanılmaz hafifliği


 

bir doktor adam vardır. adam sistemi cok agır elestiren yazılar yazmakta ve bu sebeple sık sık bası belaya girmektedir. cok renkli bir ozel hayatı vardır. sevismeyi ve farklı farklı kadınları sever.
ressam bir kadın arkadası vardır. cok uzun yıllardır gorusur, biraz konusur, biraz sohbet eder, biraz sevisirler. cok ozel bir bagları vardır. ikisi de ozgurlukcu takılmakta, birbirlerine alan bırakmaktadırlar.
derken bir gun bir cafede kahve icen bizim doktor genc, toy ve guzel bir garson kızın dostoyevski okudugunu gorur barın arkasında. kızla sohbet etmeye baslar ve kıza vurulur. bu iliskilerinin baslangıcıdır.
kız entelektuel derinligi olan, toy yasına gore cok olgun ve akıllı bir kızdır.
sevismeye baslarlar.

-hayatı hafife almaya gucumuz yetmiyordu.

neden ressam kadınla degil de bizim toy garsonla kactı adamımız?
neden garson kızı secti?
aslında ressam kadın bizim toy garson ve fotografcı kıza pek cok acıdan o kadar benzer ki.. adeta garson ve fotografcı kız, ressam kadının erken gencligi gibidir.

hayatta her zaman cok net cevaplarımız yok..
ama bu uc insanın da cok farklı hukuklar kurup yasadıgı tartısmasız.


-sabrina thomas ı anlayan tek kadındı.
__________________________________
thomas-ı gotta go back home maybe ı will come back sometimes. -eve donmeliyim, belki bi ara tekrar gelirim
- theressa-why would u come here? its so boring. -neden buraya gelesin ki? burası cok sıkıcı.
-hımm.
-nobody reads here. nobody discuss anything. do u understand? -burda kimse okumuyor. burda kimse tartısmıyor. anlıyor musun?-
-yes. ı do. -evet, anlıyorum-
** -sabrina: sevismek senin icin sadece zevk mi? yoksa her kadının ayrı ozellikleriyle dunyasını kesfetmek mi?
**
-paris te ogrenciyken protestolara katılırdım. yerkure dunyanın daha iyi gitmesi icin bir yuruyus gibi gelirdi bana.
-sabrina: ben de. her yıl protestolara katılırdım.
**
-restoranı terk ettigimize kızdın mı?
-sabrina: bilakis. terk etmeyi severim.
**
-sabrina: kisilere, esyalara, canlılara, olaylara baglanmayı sevmem.
**
-sabrina: bir adamla tanıstım. akıllı, yakısıklı, iyi bir adam.
-thomas: senin adına sevindim.
-o senin gibi sapkamı sevmiyor.
-sapkan beni aglatacak.
**
-sabrina: iyi bir adamdı. belki kacmayı bırakmalıydım. ama gitmek istedim. sadece gitmek.
**
-theressa: bana defalarca anlattın. ask ayrı sey, seks ayrı sey. seks eglence. ama baska kadınlarla sevişmene katlanamıyorum. cok denedim. ama olmuyor.
**
-theressa: thomas, sana yardım etmem gerektigini biliyorum. ama edemiyorum. hayat senin icin cok hafif, benim icinse cok agır. bu hafiflige katlanamıyorum. prag da sana ask icin muhtactım. isvicre de her seyimle sana muhtacım. beni terk edersen ne yaparım? gidiyorum. gucsuzler ulkesine geri donuyorum. kopegin karenin ı yanıma aldım. ozur dilerim.
**
-thomas: o belgeyi imzalarsam herkes mutlu olacak sanki.
-theressa: herkes mutlu olacak ama ben haric.
**
-theressa: gitmek istiyorum. gitmek.
-thomas: prag daydık. gitmek istedin. isvicre deydik. gitmek istedin. simdi yine gitmemizi istiyorsun. seni anlamıyorum.
**
-theressa: thomas, ne dusunuyorsun?
-thomas: ne kadar mutlu oldugumu dusunuyorum.
____________________________________

-sabrina thomas ı anlayan tek kadındı. ---

kabuk adam


 

aslı erdogan ın 28 yasında yazdıgı ilk romanı.

-gel yabani, gor halimi. alem bana, ben sana deli.

kahramanımız olan esas kadın karayiplerin st croix adasında gitmistir. esasen fizikcidir.
derken gozune deniz kabuklu kolyesiyle bir yabani yerli takılır. onunla konusmaya calısır:
-tony: ben tony. bana burda kabuk adam derler. deniz kabuklarından kolyeler satarım. ilk defa bir beyaz kadın benimle konusuyor. al bu kabukları, benim sana hediyem olsun. sen benle konustun.
-esas kadın: bunları alamam.
-tony: benden kabukları satın alabiliyorsun. ama benden hediye kabul edecek kadar bana guvenmiyorsun oyle mi? hadi al. benle konusan ilk beyaz kadınsın, bunun serefine hediye etmek istedim.
**
gercekten bazen yalnızlıgımızla o kadar kabuklar ormus oluyoruz ki saf niyetlerle bize geleni bile tehlike olarak goruyoruz.
bize icini acan ilk kendini bilmezi, katledip, tum omru bu vicdan azabıyla geciriyoruz.
**
esas kadın hayatı calısmak olmus bir kadındır. ama bir taraftan cok yalnız ve cok mutsuzdur. tony ile konusmak ona yeni bir dunyanın kapısını aralar:
-tony bir kahin gibiydi. sorular soruyor, cevapları kendimin bulmasını saglıyordu.
**
tony ve esas kadın arasında cinsel bir gerilim vardır. ama dokunmazlar birbirlerine:
-arzu bastırılabilir ama unutulmaz.
**
tony ile konusmak ve vakit gecirmek esas kadınımızın icsel yolculuguna donusur.
ondan korkar, onu sever, ondan kacar ve en son onun pesine duser.
**
-belki hindistancevizlerinin altında bir adam cigarasını tutturuyor, ve bir beyaz kadınla gecirdigi birkac gunluk masalı hatırlıyordur.
**
deniz kabukları. sehre getirilebilecek en guzel hatıra.
sehirde her nefes almak istediginde o kabuklara bak, olur mu? sana denizi ve gunesi getirirler.

çalıkuşu


 

calıkusu agaclardan inmeyen haseri bir kız cocugudur.
uzak akrabası kamuran a satasıp durmaktadır.
derken gel zaman git zaman fusun daimi yatılı olarak bir fransız lisesi ne gider.
sık sık kamuran onu ziyarete gelmektedir.
ve bir gun kamuran calıkusu na evlenme teklif eder.
calıkusu kabul eder.
ama bir kadın gelir, kamuran ın ask yasadıgı bir avrupada yasayan kadından mektup getirir.
aldatılmanın uzuntusuyle calıkusu cok uzulur ve kamuran ı terk eder.
liseyi bitirir. ogretmen olarak atanır ve gezmeye baslar. burada idealist calıkusunun gerici memlekette yasadıgı zorlukları, yerine gore gerici zihniyetle, yerine gore cok zor sartlarla sınanmasını goruruz.
bir gun zengin bir yaslı adamla evlenir ama aslında halen kamuran ı ozlemektedir.
adam kanserden vefat eder.
ve bir gun sehre dondugunde kamuran onu bulur. askını itiraf eder. asıklar sonunda kavusur, gokten uc elma duser.

masumiyet müzesi


 

kemal iyi bir aileden gelen bir patrondur. fransa da egitim gormus, yine iyi bir aileden gelen sibel ile nisanlıdır. evliliginden cok umutludur, sibel le mutlu olacagını dusunmektedir. derken sibel e bir canta almak icin girdigi magzada cocukluktan tanıdıgı uzak akrabası fusun la karsılasır. fusun guzellik yarısmasına girecek kadar guzel bir kadın olmustur. fusun un guzelliginden buyulenen kemal allem eder kallem eder, gizli gizli fusunla merhamet aparatmanında bulusmaya baslar. bir taraftan sibel ile nisan hazırlıkları devam etmektedir. kemal ne yaptıgını pek dusunmemektedir, yoksul ama dunya guzeli fusan a asık olmustur. derken sibel e nisanlandıkları gun fusun ortadan kaybolur. fusun a bir turlu ulasamaz. kemal yataklara dusecek kadar hastalanır fusun un yoklugunda. sibel zamanla bu problemi cozeceklerine inanmaktadır. ama kemal fusun u unutamaz. sibel kemal den ayrılır. fusun un pesine duser kemal. bulur. ulasır. fusun evlenmistir. fusun un bosanıp onla evlenmesini istese de fusun pas vermez. derken fusun un kocasının bir film projesinde aktrisle yakınlasmasını fırsat bilen kemal fusun a acılır ve fusun kabul eder. ben kitabı burada bitirdim. benim icin kitap boyle bitti. sonunda asıklar kavusur, gokten uc elma duser.



-hayatımın en mutlu anıymıs, bilmiyordum.
kemal- fusun la ilk sevismesinden sonra

kafamda bir tuhaflık


 

orhan pamuk un 2014 yılında cıkan romanı.
benim icin masumiyet muzesi nezhimde pamuk un birinci romanıysa kafamda bir tuhaflık ikinci romanıdır:


mevlut istanbul a goc etmis, egitimini yarım bırakmıs, yorgurtculuk, pilavcılık, guvenlik gorevlisi, bozacılık gibi pek cok isi yapmıs bir adamdır. kucuk bir kazancı, kucuk mutevazı bir hayatı vardır.

bir dugunde dunyalar guzel bir kızın gozlerine vururlur.
ona mektuplar yazmaya baslar. mektuplarına cevaplar gelir.
ve bir gun kızı kacırır.
yalnız kızı kacırırken fark eder ki bu gozlerine asık oldugu kız degildir. o semiha nın gozlerine asık olmustur, kacırdıgı kardesi reyiha dır.
gel zaman git zaman evlendigi rehiya ya alısır, onu cok cok sever. hayatta el ele nice badire atlatır, hep birbirlerine destek olurlar. ve cok severler.
mevlut kafasında bir tuhaflık oldugunu, hep yalnız bir adam oldugunu soyler durur.
semiha yı sevmis, rayiha ile evlenmistir.
o yazdıgı mektuplara cevap yazan rehiya dır. ama mevlut mektupları semiha ya yazmıstır.
gel zaman git zaman rehiya mektupların semiha ya yazıldıgını ogrenir, uzuntuden yataklara duser ve ucuncu gebeligi sırasında vefat eder.
mevlut herkes gittikten sonra mezarının basından eski esinin ayrılmaz.

kader bu ya mevlut o cok hasretinde uyudugu semiha ile ikinci bir sansı bulur ve evlenir.

ama sunu soyleyecek bir adamdır: ben bu hayatta en cok rehiya yı sevdim..

yeni hayat


Mehmet i ilk gordugumde derdi Canan, butun hayatimin degisecegini anladim. Onu gormeden evvel bir hayatim vardi, ondan sonra baska bir hayatim oldu. Sanki cevremdeki her sey, butun esyalar, yataklar, insanlar, lambalar, kullukler, sokaklar, bulutlar, bacalar bir anda renk ve bicim degistirdiler ve ben bu yepyeni dunyayi hayranlikla tanimaya koyuldum onumde acilan dunyayi anlamak icin bakmali ve her seyi tek tek gormeliydim. Gittigi ulkelerden kederle donen Mehmeti uyandirdim, oralara beraber gidebilecegimize onu inandirdim.
 

10 Mart 2025 Pazartesi

mart menekşeleri


 zorla nazilere katılmak zorunda kalanlara mart menekseleri denirdi.

adını buradan alan kitap sarah jio nün liberty journal ödülünü de alan ilk kitabı.
geçmişle şimdiki zamanın iç içe geçtiği harika bir kurgu.

esas kahraminimizi kocası başka bir kadına aşık oldum diye terkeder. bosanirlar.
esas kadınınız büyük teyzesinin olduğu bir adaya kafasını dinlemek için gider.
orada anneannesi bir günlüğünü bulur ve okumaya başlar.
bir taraftan adada jack ile aşk yaşamaya başlarlar.

anneanne bir adamla büyük aşk yaşamaktadır ama yersiz bir kiskaclikla nişanı atar. başkasıyla evlenir. sonra bu başkasını aşık olduğu adamla aldatıp hamile kalır. herkesi terk edip sırra kalem basar ve dünyayı gezmeye başlar.

-buyuk aşklar zamana, kalp ağrısına ve mesafelere meydan okur. her şey kaybedilmiş gibi gözükse de gerçek aşklar yaşamaya devam eder.

anneannemin hikayesi doğruyu yanlışı sorgulatir okuyucuya:
-ask zorla tomurcuk vermesini istediğin bir sera çiçeği değil. aşk yol kenarında beklenmedik şekilde açan çiçek.

velhasi esas kadinimizi başka kadın için terk eden koca da geri döner. barışmak ister.
esas kadın der ki öyle her istediğini kafana göre yapamazsın, barismiyorum.
jackle yoluna devam eder.

çok sürükleyici, keyifli bir kitap.