6 Nisan 2025 Pazar
sımple passıon
2022 yılı nobel edebıyat ödüllü yazar annie ernaux eseri.
“benim için tek bir gelecek vardı, o da yeni randevu saptamak üzere hep bir sonraki telefonun çalmasıydı. iş yükümlülüklerimin dışında -ki o bunların saatlerini biliyordu- ben yokken telefon eder de kaçırırım korkusuyla, evden mümkün olduğunca az çıkıyordum. elektrik süpürgesini ya da saç kurutma makinesini, telefon sesini duymamı engelleyebilir diye çalıştırmaktan kaçınıyordum. bu telefon sesi beni sık sık, cihazı elime alıp alo deyinceye kadar süren bir umutla bitkin düşürüyordu. arayanın o olmadığını anlayınca o kadar derin bir hayal kırıklığı yaşıyordum ki telefondaki kişiden nefret ediyordum. a.’nın sesini duyar duymaz, o belirsiz, o acılı, o kuşkusuz kıskanç bekleyişim çabucak sona eriyor, önce çıldırıp sonra bir anda yeniden normale döndüğüm hissine kapılıyordum. aslında bu sesin önemsizliği ve kendi hayatımdaki orantısız önemi beni şaşırtıyordu.”
**
“kimi zaman, kendi kendine, belki bütün gününü bir saniye bile beni düşünmeden geçiriyor diyordum. kalktığını, kahvesini içtiğini, konuştuğunu, güldüğünü gözümün önüne getiriyordum, sanki ben yokmuşum gibi. kendi saplantımla hiç uyuşmayan bu durum beni şaşkına çeviriyordu. bu nasıl mümkün olabilirdi? gerçi sabahtan akşama dek aklımdan çıkmadığını öğrense o bile şaşırırdı. benim tutumumu ya da onunkini daha doğru bulmak için hiçbir neden yoktu. bir bakıma, ben ondan daha şanslıydım.”
**
"çocukken benim için lüks, kürk mantolar, uzun elbiseler ve deniz kıyısındaki villalardı. daha sonra, bunun entelektüel bir yaşam sürmek olduğuna inandım. şimdi bana öyle geliyor ki lüks aynı zamanda, bir erkeğe ya da bir kadına olan tutkuyu yaşayabilmektir."
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder