23 Aralık 2023 Cumartesi
Gülen Gözler Pastanesi
ikidir boyle oluyor. pazar sabahı uyanır uyanmaz dayanılması güç bir acı duyuyorum. bunu sana anlatabilmem olası degil. yoksun, yanımda degilsin. sana olan sevgime bile inanmıyorsun. kim bilir neler gecirdin de "4 ay birbirimizi görmeyelim" dedin.
15 gun oluyor. korkunc bir acı yasıyorum. yavas yavas gücüm kesiliyor. olanları anlayamıyorum. anlayamadıgım seyler olmus belli ki. sen benim en cok sevdigim insansın. 3,5 senemiz doldu. ne cok sevdin beni. bir dedigimi iki etmedin.
atanıp ankara ya 100 km uzaklıktaki bir ilceye gittin. sonra annenler geldi yanına. ben sende neler oldu bilemiyorum. ben ikimizi cok mutlu sanıyordum.
artık cok para kazanıyordun. haftasonu geldiginde en guzel lokantalarda yemek yiyor, eski yoksul gunlerimizin acısını cıkartıyorduk. (simdi dusunuyorum da belki ufak mutfakta degisik yemekler hazırladıgımız gunler, yasamımızın en yalın ve mutlu zamanlarıydı. belki en buyuk boy renkli tv, en buyuk buzdolabı, en pahalı mikser, en buyuk ve rahat koltuk bizi tuhaf bir sekilde birbirimizden ayırdı..)
bir gun "yalnıs iliskim yuzunden yapayalnızım. mutsuzum. benimle konusmuyorsun. ben de sana anlatmıyorum oraları. zaten oralarda bi sey yok, dinlemekten sıkılırsın. senin cevren genis, ben yokken sen orada mutlusun." dedin.
ne sacma laflardı bunlar.
aglamaya basladım. seni oyle cok seviyorum ki dedim. sasirmıstın:
-sahi senin sevgin aynı mı?
-evet. onu degistirecek bi sey olmadı ki..
-demek ben de bir sey var. eski heyecanım, coskum yok. fark etmiyor musun?
sen benim en iyi okurumdun bir zamanlar. sana mektuplar yazardım. sana sayfalarca mektup yazmak istiyorum. bi mucize olsa. bu acı bitse. yeniden mutlu olsam.. el ele otursak iceride. hava buz gibi soguk olsa.. ikimizin nefesi buhar olup havada birbirine karıssa..dikmen de gulen gozler pasatanesi ne gitsek.. garson bize iki cay getir.. sonsuza degin orda kalsak.. sanki stromboli yanardagının lavlarının altında kalıp heykellesmis, yuzyıllık sevgililer gibi..
ne olur bir mucize olsa. sevgili duy beni. bana ve askımıza guven..
seni en cok ne zaman ozluyorum biliyor musun? hani izmir de faytona binmistik. kucuk cocuklar gibi şendik. dondurma yemistik. dudagıma bir buse kondurmustun.
iste simdi ordayım. öldüm mü yoksa?
-oyle mutlu ve huzurluyum ki yoksa öldüm mü? ne olur bana dogruyu soyle. yoksa ilaclardan fazla mı aldım?
guluyordun.
-yok ölmedin. yanı basımdasın. yasıyorsın. bak gidiyoruz. sen oradaki kahveyi cok seversin.
iskeleye bir vapur yaklasıyordu.
yahu yasamak ne guzeldi!
sen faytoncuya uzandın.
-sirinyer e, buca ya cek!
iyilestim artık.
fayton tıkır tıkır izmir sokaklarında gidiyordu.
sonra inmistik fayton dan. odamdaydın. sen ufacıktın. parmak kadardın. aldım seni gogsume bastırdım.
-biliyor musun, ne kadar guzel bir pazar gunu gecirdim, sakın gitme.
-yok ben buradayım, ne olursa olsun, yanındayım senin.
gogsumde kucuk parmak adam mısıl mısıl uyudun.
22 kasım 1988-ankara
nazlı eray-ask artık burda oturmuyor
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder